Aliağa Çevre Platformu, Foça Çevre ve Kültür Platformu, Foça Kent Konseyi, ve Foça Forum geçtiğimiz günlerde bir araya gelerek Petkim'in yapacağı Socar Power Termik Santrali Entegre Projesi'ne karşı eylem gerçekleştirdi. 100'e yakın termik santral karşıtı Petkim A Kapısı önünde ellerinde dövizlerle sloganlar attı. "Aliağa Termik Santral Tarlası değildir, Nefes almak istiyoruz, Biz doğayı korudukça doğada bizi korur" gibi sloganların yazılı olduğu dövizlerle farkındalık yaratmaya çalışan grup burada bir de basın açıklaması yaptı. Açıklamada şu görüşlere yer verildi;
KİRLİLİKTEN PAYIMIZI ALDIK
"Aliağa, 1961 Anayasasıyla “ Ağır Sanayi Bölgesi “ ilan edilmiş ve 1970'li yıllardan itibaren yapılan yatırımlarla rafineri, petrokimya, demir-çelik, kağıt, gübre, gemi söküm, akaryakıt ve gaz dolum, atık geri kazanım ve enerji tesislerinin yanı sıra bir çok iş kolunda faaliyet gösteren işletmelerden oluşan bir sanayi kentine dönüşmüştür. TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu'nun 2012 Aliağa değerlendirme raporunda toplam sanayi kuruluşu ve iş yeri sayısı 2900 olarak ifade edilmiştir. Buna bağlı olarak Aliağa Bölgesi plansız sanayileşmenin getirdiği çevre kirliliğinden payını almış ve bölgesel olarak çevresel kirlilik kapasitesinin dolduğu ve yaşanan kirliliğin Menemen, Foça, çevre yerleşimler ve İzmir Kent Merkezini olumsuz etkilediği çeşitli zamanlarda konunun uzmanlarınca dile getirilmiştir.
Bölgede 21 yıl önce Japon ithal kömürüne dayalı yapılmak istenen termik santral girişimi, 60 km'lik insan zinciri ve alınan yargı kararları ile önlenmiştir. O günlerden bugüne geldiğimizde çevre kirliliği sorununun çözümü için mevcut kuruluşların rehabilite edilmemesi bir yana yeniden termik santrallerin gündeme getirilmesi üstelik Socar Power Termik Santrali Entegre Projesinde ithal kömürle birlikte Petrokok kullanılacak oluşu, başta bu bölgede yaşayan bizleri ve civardaki yerleşimleri kaygılandırıyor. Petrokok bünyesindeki kimyasallarla direkt kanserojen etkisine sahiptir. Bu binlerce insanın sağlıklı çevrede yaşama hakkının gasp edilmesi demektir."
DANIŞTAY KARARI VAR
Açıklama şöyle devam etti;
"Aslında, Aliağa'da kömür yakıtlı termik santralle elektrik üretiminin sağlanacağı projeye ilişkin olarak, çevreye uyumlu olup olmadığının belirlenmesi için bir ön çalışma yapılmasına dahi ihtiyaç bulunmamaktadır. Çünkü aynı bölgede kurulacak bir termik santralin olumsuz etkilerinin olacağı yıllar önce Danıştay kararları ile sabittir. ( Danıştay 10. Daire 1990/2278 E ve 1992/1672 K sayılı kararı, Danıştay 6.Daire 1999/1498 E. 2000/6482 K. sayılı kararı, Danıştay İ.D.D.G.K. 1989/422 E. Sayılı kararları ) Bu bölgeye dair dikkat çeken bir ifade de; Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu'nun 2013 yılı raporunda Aliağa'da üretilen tehlikeli atık miktarı tüm Türkiye'deki tehlikeli atık miktarının % 25'ini oluşturduğu tespitidir. Bugün hala 61 Anayasasıyla alınan “Ağır Sanayi Bölgesi “ kararının arkasına sığınarak, termik santrallere ve çevre kirliliğini arttırıcı kuruluşlara gerekli izinlerin verilmesi, ÇED raporları hazırlanırken bölgesel kirlilik yükünün göz ardı edilerek, tesis bazında yapılan açıklamalarla kamuoyu yanıltılmaktadır. Acilen ilgili meslek odalarının katılımıyla çevresel değerlendirme çalışması yapılmasını ve kirliliğe yol açan mevcut kuruluşların rehabilite edilmesi için gerekli düzenlemelerin yapılmasını talep ediyoruz.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.