Genellikle televizyon ve gazetelerde karşılaştığımız tefe – tüfe, borsa ve piyasa endekslerinden farklı, çok da farkında olmadığımız, her yıl Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) tarafından açıklanan, insani gelişmişliği değerlendiren bir endeks var.
İnsani gelişme endeksi (İGE) 1993 yılından beri Birleşmiş Milletler Kalkınma programı tarafından yıllık raporlarla sunulmaktadır. Endeks 183 ülkeyi kapsamakta olup, ülkelerdeki gelişmişlik seviyesini sadece ekonomik gelişmişlik açısından değil; ülkedeki vatandaşların kişi başına düşen geliri, ortalama yaşam, eğitim alma süresi vs. üzerinden değerlendirmek amacıyla oluşturulmuştur.
Ayrıca İGE ülkelerin yönetim politikalarının anlaşılması açısından da yol göstermektedir Kişi başına düşen gelir seviyesi eşit olmasına rağmen Malezya' da ortalama yaşam süresi Şili'ye oranla 5 yıl daha düşüktür. Vatandaşların ortalama eğitim süreleri daha kısa ve eğitimden ayrılma süreleri 2,5 yıl daha erken olmaktadır. Bu verilerdeki karşıtlıklar hükümet politika önceliklerinin tartışılmasını teşvik etmektedir.
İGE 2014 raporunda;
Endeksin ilk 10'unu şu ülkeler oluşturdu: Norveç, Avustralya, İsviçre, Hollanda, ABD, Almanya, Yeni Zelanda, Kanada, Singapur, Danimarka.
Endeksin son 10 sırasını ise kötüden iyiye, Nijer, Kongo, Orta Afrika Cumhuriyeti, Çad, Sierra Leone, Eritre, Burkina Faso, Burundi, Gine, Mozambik oluşturdu.
Endekste; Türkiye (69), Malezya (64), Bulgaristan (58), Rusya (57), Libya (55), Romanya (54), Arjantin (49), Suudi Arabistan (34), Kıbrıs Rum Kesimi (32), Yunanistan (29), İsrail (19), Japonya (17), İngiltere (14) Türkiye'den üst sırada yer alıyor.
İran 75'inci, Azerbaycan 76'ncı, Brezilya 79'uncu, Ermenistan 87'nci, Çin 91'inci, Filistin 107'nci, Mısır 110'uncu, Suriye 118'inci, Irak 120'nci, Hindistan 135'inci, Pakistan 146'ncı, Afganistan 169'uncu oldu.
Bu bilgiler üzerine; ülke olarak G20 dönem başkanlığı gururunu yaşadığımız şu günlerde çoğumuzun böyle bir endeksin varlığından haberdar olmaması garip değil mi?
Yaratılan kaynakların kullanım yetkisini elinde bulunduran hükümetlerin siyasi öncelik tercihlerinin ne kadar önemli olduğu anlaşılmaktadır. Bu sayede çok iyi bir şekilde ortaya konan, yararlı olduğunu düşündüğüm ve defalarca tekrarlanan 2023 hedeflerinin siyasi söylemden ibaret kalmayıp, gerçekleşmesi için ne şekilde çalışmak gerektiğini belki biraz doğru analiz edebiliriz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.